top of page

Türk Seyircisi Yerli Filmleri Tercih Ediyor

Türkiye ve diğer Avrupa ülkelerindeki sinema istatistikleri incelendiğinde, Türkiye’de yerli filmlerin yabancı filmlere tercih edilme oranının Avrupa ülkelerine göre çok yüksek olduğu görülüyor. 2014 yılında Türkiye’de yerli filmler için kesilen bilet sayısı toplam biletlerin %58’ini oluştururken, bu oran Fransa’da %44, Almanya’da %27, İngiltere’de %26, İtalya’da %28, İsveç’te %26, Belçika’da %14, İsviçre’de %6 düzeyinde. (Kaynak: Avrupa Görsel-İşitsel Gözlemevi). “Yabancı film” başlığı altında yer alan yapımların büyük kısmını Hollywood filmleri oluşturuyor. Bu da demek oluyor ki, Avrupa seyircisi büyük ölçüde Hollywood yapımı filmleri tercih ediyor. Türk seyircisi ise daha ziyade Türk yapımı filmleri izlemekten hoşlanıyor.

Bu durumun sebeplerini irdelemek için Hollywood filmlerini Avrupa ve Türk filmleriyle karşılaştırmak gerek. Avrupa sineması çoğunlukla “sanat filmi” olarak nitelendirilen, alışılmışın dışında hikayeleri alışılmışın dışında tekniklerle işlemeyi deneyen ve maalesef izleyicinin büyük kesimine sıkıcı gelen filmlerden oluşuyor. Amerikan sineması ise genelde eğlendirici komedilerden, benzer hikayeler üzerine kurulu, olay örgüsü ve finali tahmin edilebilir romantik filmlerden ya da izleyicide gerilim, heyecan gibi duyguları tetikleyen macera filmlerinden oluşuyor.

Avrupa ülkeleri, yerli film endüstrilerini korumak için büyük çaba sarf ediyorlar. Bu doğrultuda başta Fransa olmak üzere AB’ye üye ülkeler sinema filmlerinin AB ile ABD arasında imzalanması planlanan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı kapsamına dahil edilmemesi için büyük mücadele verdiler. Bunun yanında Avrupa filmlerinin izlenilirliğinin artması için çeşitli tanıtım destekleri de mevcut. Fakat tüm bunlara rağmen bu filmler Hollywood filmlerinin yakaladığı talebi Avrupa’nın hiçbir yerinde yakalayamıyor.

Türkiye’de ise Amerikan filmlerinin yerli filmlerden daha fazla izlenmesi durumu söz konusu değil. Bunun sebebi Türkiye’de yerli sinemanın Avrupa’dakinden daha çok korunuyor olması veya Türk seyircisinin Hollywood tarzı filmlerden hoşlanmaması değil. Bir sebep, Türkiye’de toplam gişenin büyük kısmına sahip olan yerli komedilerin en az Amerikan komedileri kadar eğlendiricilik ilkesi etrafında kurgulanması ve bu yapılırken Türk halkının komedi anlayışına uygunluğun gözetilmesi. Türk komedilerinin yanında çokça tercih edilen bir başka tür de yerli melodramlar. Amerikan sinemasına olan talebin yerli sinemaya oranla düşük kalmasının bir başka sebebi de Türk seyircisinin büyük bölümünün İngilizceye yeterince hakim olmayışı ve altyazı takip ederek film izlemeyi yeterince keyifli bulmayışı olabilir. Gişe verileri bakımından üst sıralarda yer almayı başarabilen az sayıdaki Hollywood filminin ise, Türk filmleri arasında muadiline pek rastlanmayan macera ve bilim kurgu filmleri olduğu görülüyor. Yani Türk izleyicisi, yerlisini bulamadığı türler için Amerikan sinemasına yöneliyor.

Türkiye’de izleyicinin yerli yapımları tercih ediyor oluşu Türk sinema sektörünün büyüyüp gelişebilmesi açısından olumlu bir durum. Fakat şu gerçeği de gözden kaçırmamak gerek; Türkiye’de sinema sektöründe elde edilen hasılatın büyük bir kısmı yalnızca en çok izlenen birkaç film arasında paylaşılıyor. Bu filmlerin dışında kalanlar ise (uluslararası festivallerde başarı kazanan filmler de dahil) kayda değer bir gişe başarısı elde edemiyorlar. Türk sinemasındaki büyümenin daha dengeli ve adil bir biçimde gerçekleşmesi, ancak dengeli, çeşitlenmiş bir taleple mümkün olabilir. Bu doğrultuda, yukarıda bahsi geçen Avrupa örneğinde de görüleceği gibi, küçük yapımlara verilecek destekler de yeterli olmayacaktır. Talebi çeşitlendirmek, küçük yaşlarda başlayan bir sanat eğitimini de kapsayan, daha uzun vadeli bir kültür politikasını gerektirir.

Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page